
Sevim Burak: Kök-Sapın Sesi
Sevim Burak belki de her şeyden çok kendi benliğinin azınlığıdır ve bu azınlığa doğru yürümektedir.
Sevim Burak belki de her şeyden çok kendi benliğinin azınlığıdır ve bu azınlığa doğru yürümektedir.
Popülist söylemlerin ve bir mit üzerine kurulu, her yönüyle ataerkil ve yıkıcı milliyetçiliğin bütünüyle retorik aracılığıyla işleyen masalına inanıyormuş gibi yapıp ‘evet’ mi diyeceğiz, yoksa hakikat ile ilişki içinde kalma arzumuza bağlı kalarak ‘hayır’da ısrarcı mı olacağız?
Yaşasaydı “En Önemli 100 Çeviri” listesinde kendi eserinin adını görmekten muhtemelen büyük bir esef duyacak Adorno’nun söz konusu listede bulunması ya da ‘bulunabilmesi’ bile bize ‘bir şey’ anlatmamalı mı? En azından Adorno okurken okuduğumuzu anlayıp anlamadığımızı, farkında olmadan tam da Adorno’nun eleştirisini yaptığı konuma/konumsuzluğa kendimizi düşürüp düşürmediğimizi sorgulatmamalı mı?
Barışı, eşitler arası ilişki kurma olasılığını, umudu ve yaşama tutunmayı, aynı yaşamdan anlamlı bir ömür yaratma sorumluluğunu akla getiriyor Necmiye Alpay. Diğer pek çok değerli katkısının yanı sıra iyi ki çeviri de yapmış, demek lazım o halde.