
Çok yorgunsun
hiç kaçarı yok, çok yorgunsun gün gibi ortada füze rampasının altında kanlı nalınlarıyla debelenen bir talihsiz buzağısın hiç kaçarı yok çok yorgunsun demirci tezgahında sivri cırnaklarıyla eşelenen bir mecalsiz kırağısın küllerin cam kırıklarının içinden doğrulduğunda anımsa yellerin kan pıhtılarının içinden doğrulduğunda anımsa toprak gibi kendine dönmüşsündür yine uzak yıldızlar gibi yolunu şaşırmışsındır yine bir adım […]